Modern tarımın önemli dallarından biri
olarak kabul edilen arıcılığı, yurdumuzun hemen heryerinde başarıyla yapmak
mümkündür. Yaşadığımız coğrafyanın iklimi ve bitki örtüsü özellikleri,
arıcılıktan verimi yüksek sonuçlar alınmasına olanak sağlayacak niteliktedir.
Arıcılık az bir sermaye ve emekle yapılmaya çok uygun bir uğraştır. İsteyen
herkes evinin bahçesinde 2-3 kovana bakabileceği gibi, işe ticari boyut katıp bu
sayıyı rahatlıkla 20-30 kovana çıkartabilir. Bu özelliğinden dolayı, bir ailenin
geçimini sağlayan ana uğraş olabileceği gibi, diğer işlerin yanında ek gelir
sağlayan yardımcı bir faaliyet olarak da rahatlıkla yapılabilir.
Arıdan elde edilen bal, balmumu,
polen ve diğer ürünler ülke ekonomisine önemli girdiler sağlar. Bu ürünlerin
besin olarak tüketilmesinin sağlıklı yaşam ve dengeli beslenme konusuna olan
katkıları da herkesçe bilinir. Arıcılığın tarım açısından en büyük önemi ise,
bitkilerin tozlaşmasında oynadığı roldür. Polen toplamak için çiçekten çiçeğe
gezen arı, bitkilerin doğal yoldan döllenmesine yardımcı olur. Yapılan
araştırmalara göre arının bu fonksiyonu yaklaşık olarak üründe %40 verim artışı
sağlar.Yurtdışında birçok meyve bahçesi sahibi tozlaşma döneminde bahçesi için
arı kovanı kiralar. Buralarda arıcılar bu işten de gelir elde eder.
Bir arı kolonisi diğer tarımsal
üretim dallarında olduğu gibi sürekli bakım istemez. En azından sabah akşam,
yem, su, gübre vs istemez. Belli dönemlerde birkaç saati alacak bir bakım
işlemi, sağlıklı arı kolonilerine sahip olmak için yeter de artar bile. Arıcılık
ayrıca büyük uzmanlıklar gerektirmez, kolaylıkla öğrenilebilir. Zaten arıcıların
en büyük meziyetlerinden birisi de bildiklerini başkalarına öğretme arzusudur.
Arıcılık yapmaya karar veren herkes, bu işi bilenlerin yardımlarıyla kısa
zamanda arıcılık faaliyetinin ince ayrıntılarını öğrenmeye başlar.
Arıcılığın çok önemli bir uğraş
olduğu, bu işe gönül verenler tarafından sıklıkla vurgulansa da malesef
ülkemizde bu alanla ilgili gerekli ve yeterli yatırımlar önemsenerek
yapılmamaktadır. Bilindiği gibi bütün dünyada sentetik katkı maddeleri içermeyen
doğal gıdalara karşı büyük bir ilgi oluşmaya başlamıştır. Arıcılık hiçbir
teknolojik yatırım yapmaya gerek kalmadan kendiliğinden katkısız ve doğal gıda
üreten bir sistemdir. Bu yüzdenekonomik değeri önümüzdeki yıllarda kendiliğinden
artacaktır.
|